Avrupa Birliği tarafından fonlanan ve Memleketler arası Göç Siyasetleri Geliştirme Merkezi (ICMPD) tarafından, T.C Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü uyumuyla yürütülen “Sürdürülebilir Sosyo-Ekonomik Entegrasyon İçin Girişimcilik Kapasitelerinin İyileştirilmesi” (ENHANCER) Projesi`nde hibe teklif davetleri yapıldı. Toplam 32.6 milyon Avroluk bütçeye sahip olan ENHANCER Projesi çerçevesinde, ortak kullanım tesislerinin uygunlaştırılması ve kurulması, ilgili kurumların hizmet kalitesinin ve verimliliğin artırılması yanı sıra KOBİ’lere takviye olarak istihdamın sağlanması için hibe dayanağı verilecek.
Türkiye’de süreksiz müdafaa altında olan Suriyelilerin mesken sahibi toplumla birlikte girişimcilik ekosistemine dahil olmasının hedeflendiği ENHANCER Projesi kapsamında, hibe teklif davetleri duyurmak gayesiyle Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda basın toplantısı düzenledi.
Açılış konuşmalarını; Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Lideri, Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, ICMPD (Göç Diyalogları ve İşbirlikleri Direktörü) Yöneticisi Martijn Pluim, ICMPD Batı Balkanlar ve Türkiye Bölge Koordinatörü Tamer Kılıç, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Barış Yeniçeri ve Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakan yardımcısı Dr. Ali Çetin Dönmez yaptı.
Girişimcilik ve istihdam yaratma faaliyetlerini desteklemek üzere hazırlanan 3 farklı hibe davetlerinin lansmanın yapıldığı toplantıda, “Ortak Kullanım Tesisleri Hibe Programı”, “Girişimcilik Ekosistemindeki Kurumların Kapasitelerinin Geliştirilmesi için Hibe Programı” ve “İstihdam Yaratma Odaklı KOBİ Hibe Programı” olmak üzere toplam 10 milyon 150 bin avro hibe dayanağı açıklandı.
Ortak Kullanım Tesisleri Oluşturulacak
ENHANCER Projesi’nce sunulacak hibe programlarında biri olan “Ortak Kullanım Tesisleri Hibe Programı” ile Süreksiz Muhafaza Sağlanan Suriyelilerin ve Mesken Sahibi Toplulukların etkileşimde bulunabilecekleri ve gereksinim duydukları hizmetlere erişebilecekleri girişimcilik merkezleri olan Ortak Kullanım Tesislerini oluşturmak yahut mevcut Ortak Kullanım Tesislerini geliştirmek hedefleniyor. Ankara, Adana, Bursa, Hatay, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya ve Mersin vilayetlerinde, toplam 4 milyon 150 bin avroluk bütçeyle uygulanacak olan program kapsamında, müracaat sahipleri, 75 bin ile 250 bin avro aralığında hibe müracaatında bulunabilecek.
Hizmet Kalitesi ve Verimlilik Artacak
Açıklanan öbür hibe programı ise, girişimcilerine verilen hizmetlerin kalitesini ve verimliliğini artırarak, mahallî girişimcilik ekosistemi kurumlarının teknik ve insani kapasite eksikliğini gidermeyi hedefliyor. Ankara, Adana, Bursa, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin ve Şanlıurfa vilayetlerine yönelik “Girişimcilik Ekosistemindeki Kurumların Kapasitelerinin Geliştirilmesi için Hibe Programı”na müracaat sahipleri 10 bin ile 30 bin avro aralığında hibe müracaatında bulunabilecekler.
KOBİ’ler Desteklenecek, İstihdam Artırılacak
Sunulacak “İstihdam Yaratma Odaklı KOBİ Hibe Programı”yla ise KOBİ’lerin güçlendirilmesi ve istihdam imkânlarının artırılması amaçlanıyor. İstihdam Yaratma Odaklı KOBİ Hibe Programının toplam bütçesi 3 milyon avro olup, kestirimi olarak 75 KOBİ’ye 20 bin ile 55 bin avro ortasında hibe takviyesi verilmesi planlanıyor. İstanbul, İzmir, Bursa, Konya, Mersin ve Kayseri’deki KOBİ’lere verilecek hibe kapsamında yeni istihdam yaratılması öngörülüyor.
“Türkiye ile ortak olmaktan memnuniyet duyuyoruz”
Uluslararası Göç Siyasetleri Geliştirme Merkezi (ICMPD) Göç Diyaloğu ve Uyum Yöneticisi Martinj Pluim, hibe programı sayesinde 10 yılı aşkın müddettir Türkiye’nin Suriyelilere yönelik büyük uğraş gösterdiğini belirtti. 4 milyona yakın beşere yardım etmenin büyük uğraş gerektirdiğinin altını çizen Pluim, “Önemli ülkelerin sağlamış olduğu fonla Türkiye ile ortak projeler yürütülmekte. Kaçakçılıkla çaba, göç ve kalkınma üzere alanlarda projeler var. Asıl maksadımız göçün lokal topluluklara sağladığı faydayı azamî hale getirmek. Bu hususta Türkiye ile ortak olmaktan da memnuniyet duyuyoruz” tabirlerini kullandı.
Suriyeli ve mesken sahibi toplulukların muhtaçlıklarının karşılamak için geliştirilen birtakım faaliyetler için çalışmalar yaptıklarını ve süreksiz müdafaa altındaki Suriyelileri desteklemeyi hedeflediklerini söyleyen Pluim, şöyle devam etti: “Hem işletmeler ortası ilişkisi hem de merkezler oluşturmak suretiyle öbür insanların da projenin bir kesimi olmalarını sağlıyoruz. Hiçbir ülke Suriyeliler için tek başına tahlil üretemeyecektir. Bu yüzden ülkelerin kesintisiz bir biçimde birlikte dayanak vermesi gerekir.
Memleketler arası partnerlerle, özellikle istihdamın sağlanması ve hibe tanıtımları için bir ortaya geliyoruz.
Mevcut firmalara ve katılacak olan firmalara da dayanak olmaya çalışıyoruz. Biz bu türlü bir kıymetli düzenekle Suriyelilerin ve mesken sahibi toplumun istihdamını sağlamayı istiyoruz” dedi.
Proje pandemiye karşın muvaffakiyetle hayata geçirildi
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyon Lideri Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut da konuşmasında, bu projenin kesimi olmaktan ötürü memnunluk duyduğunu belirterek Sanayi Bakanlığı’na konut sahipliği için teşekkür etti. Meyer-Landrut, “Bölgesel kalkınma ajanslarının ne kadar kıymetli olduğu biliniyor.
Pandeminin yol açtığı şartlar da göz önünde bulundurulduğunda, bu sıkıntı şartlar altında projeyi hayata geçirme konusunda bu değerli misyona talip olmasından dolayı Türkiye’ye teşekkür ediyoruz. Ben girişimciliğin gelişmesi konusuna değer veriyorum ve Türkiye’de de bunun desteklenmesini istiyoruz. Bu hususta Türkiye’nin sıkı iştiraki ve iş birliğini takdir ediyorum. Konut sahipliği ve gösterdiği eforlar için de Türk hükümetine ayrıyeten teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
Meyer-Landrut, 32 milyon avro bütçeye sahip bu projenin hem işletmeler, hem de süreksiz müdafaa altındaki Suriyeliler ve konut sahipliği yapan topluluk için epey değerli olduğuna da işaret etti.
“Proje, hem yeni hem de gelişmekte olan işletmelere kıymetli fırsatlar sunacak”
Proje ile hem yeni hem de gelişmekte olan işletmelere değerli fırsatlar sunulacağını söyleyen Büyükelçi Meyer-Landrut, projenin yeni pazarlar ve global pazar üzere maksatlarının bulunduğuna dikkati çekti.
Büyükelçi Meyer-Landrut, “Koşullar ne kadar zorlayıcı olsa da birçok alanı ziyaret ettim. Bilindiği üzere Türkiye’nin güneydoğusunda çok fazla Suriyeli barınıyor. Bu proje ismine Şubat ayında Gaziantep’te bulunmuştum. Değerli bir toplantıydı zira uygulamaya erken devirde başlamıştık. Bilhassa lansmandan birkaç hafta sonrasında halıcılık, ahşap işleri üzere girişimcilik faaliyetleri gördük” sözlerini kullandı.
Büyükelçi, alanda şahıslarla konuşma ve bu biçim dayanakların sonuçlarını manaya fırsatı bulduğunu da “Bu projelerin hak ettiği pahası görmesini ümit ediyorum” dedi.
“Türkiye kıymetli bir girişimcilik ekosistemine sahip”
Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Ali Çetin Dönmez de konuşmasında Avrupa Birliği dayanağı ile geçen yıl başlanan bu projenin muvaffakiyetle devam ettiğini söyledi. Tesirleri hala süren pandemiye karşın projelerin sürdüğünü vurgulayan Dönmez, Türkiye’nin güç kaidelere ahenk göstererek büyük bir muvaffakiyet yakaladığına dikkati çekti.
Girişimcilere eğitim ve mentorluk verilmeye başlandığını belirten Dönmez, şöyle devam etti: “Bu tip takviyeler ve projeler kendi başına kalmıyor, birebir vakitte bakanlık kaynaklarından yahut mahallî kaynaklardan değerli projeler ortaya çıkıyor. Bu nedenle bu programlar çok kıymetli. Yalnızca maddi boyutu değil birebir vakitte ruhsal bir tesiri oluyor. Türkiye değerli bir girişimcilik ekosistemine sahip. Bunun bir göstergesi de “unicorn” olarak isimlendirilen şirketlerin son bir yıl içinde ortaya çıkmasıdır. Bilhassa kobi istihdam odaklı üç yeni hibe programını hayata geçiriyoruz. Hatta dördüncü de geliyor muhtemelen. Bunlar Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin kıymetli belirtileridir. Suriyeliler de bu projeyle Türkiye’nin girişimcilik faaliyetlerinden yararlanabilecek. Tedarik zincirinde de dayanakların olduğunu görüyoruz. Biz hem Türkleri hem de Suriyelileri bu girişimcilik ekosistemine dahil edeceğiz. Bu projeye çok değer veriyoruz. Avrupa birliği, öbür projelerle yetinmiyoruz. Kamu kaynaklarımızla da girişimciliğimizi destekliyoruz.”
“Türkiye sahiden bölgede istikrar ülkesi. Demokratik, kurumsal ve teknik altyapısı ile kıymetli işlere imza ettik. Bundan sonra da bu türlü devam edecek. Başta kalkınma ajansı olmak üzere milletlerarası projeleri bakanlığımız olarak her vakit destekliyoruz” sözlerini kullanan Dönmez, “El ele verip tesirli ve nitelikli iş birliği yaparak kaynakları pahalandırmak istiyoruz. Kobilerimiz, girişimcilerimiz ve ekosistemin kıymetli modülleri olan daha kapsayıcı ve yeni açılımlar getirmesini hoş bir sinerji getirmesini temenni ediyorum” diye konuştu. Dönmez, AB Türkiye Delegasyonu Lideri Meyer-Landrut ve Büyükelçi Pluime’e teşekkür ederek projenin yararlı sonuçlar ortaya çıkarmasını diledi.
“Projeden yüzde 60 Suriyeliler yüzde 40 Türkler yararlanacak”
ICMPD Bölge Koordinatörü Tamer Kılıç da açılış konuşmasında şunları söyledi: “Projenin geneline bakacak olursak yüzde 60 Suriye yararlanacak yüzde 40 Türkler. 11 vilayette gerçekleşecek proje. Çabucak çabucak büyük vilayetlerimizin hepsini kapsıyor. Temel olarak projenin gayesi girişimcilik faaliyetlerini destelemek. Türkiye’de toplumsal ve ekonomik ahenk. Toplamda 17 milyon Avro AB fonlarıyla karşılanacak. Bu hibenin büyük bir kısmının Suriyelilere ve Türk vatandaşlarına, istihdam sağlamak emeliyle KOBİ ve kooperatiflere verilecek.”
Hibe programlarının gayesinin Suriyelilerin yerelde Türkiye’ye katkı sağlaması olduğunu belirten Kılıç, “Ortak üretim testleri kurulacak. Sanayi, üniversite yahut belediyeler olsun Türkiye’nin kalkınmasına dayanak verilecek. Birbirini tamamlayıcı bir proje olacak. Bu proje Suriyelilerin ahengini sağlamaktan öte Türkiye’nin de büyümesi için de faydalı olacak. Örneğin ayakkabıcılık, dokuma, besin yaratıcı bölümler bu projenin maksadı olacak. Hem online hem yüz yüze toplantılarda bilgi verilecek. Daima olarak toplumsal medya hesaplarından bilgiler vereceğiz. Hem Suriyelilere hem Türk toplumuna katkımız olsun. Türkiye’nin iktisadına katkısı olacak” diye konuştu.
Üç yeni hibe programı hayata geçiyor
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Barış Yeniçeri ise konuşmasında girişimcilik ekosistemleri tahlillerine başlandığını ve bugün itibariyle üç yeni hibe programını hayata geçirildiğini vurguladı. Yeniçeri, “Ajanslarımız nerdeyse AB tarafından finanse edilen projelerin neredeyse hepsinde yer almıştır. Ajanslar kimi vakit ortak ya da iştirakçi olarak lokal idarelere uzman takviyesi sağlamıştır. Saha ziyaretlerimizde de mahallî aktörlerin yararını görmekteyiz. Hibe programlarının başarılı bir formda sonuçlandırılmasını ümit ediyorum. Projenin ülkemiz için faydalı olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
Girişimciler ve İş Fırsatları Geliştirilecek
ENHANCER Projesi ile girişimcilik ve iş fırsatlarını geliştirerek Süreksiz Muhafaza Sağlanan Suriyeliler ve Mesken Sahibi Topluluklar ortasında karşılıklı ahenk sağlanmasına katkıda bulunması amaçlanıyor. Bu kapsamda, maksat kitlenin girişimcilik faaliyetlerinin artırılması, lokal girişimcilik ekosistemlerinin geliştirilmesi, teşvik edilmesi ve siyasetler oluşturarak uygulama ve uyum süreçlerine katkı sağlanması planlanıyor.
Proje; İstanbul, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana, Mersin, Bursa, İzmir, Ankara, Konya, Kayseri ve Hatay olmak üzere 11 vilayette faaliyet gösteriyor. Toplam 32.6 milyon avroluk proje bütçesinden, girişimcilere ve mahallî kurumlara hibe dayanağı için yaklaşık 17.1 milyon avro ayrıldı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
