16 yaşındaki Kendal Yıldız, çalışmak için Diyarbakır’dan İstanbul’a gelmişti. Annesine yardımcı olmak için bir kebapçıda işe başladı. 19 Kasım 2022 tarihinde iş yeri sahibi Kendal’ın yorulduğunu düşünerek mesaisini bir saat erken bitirerek meskenine gitmesini söyledi. İşten çıkan Yıldız, Simitçi Şakir Sokak üzerindeki iş yerinde çalışan kuzenlerinin yanına gitti. Yıldız sokağın girişine geldiğinde motosikletli iki bireyden biri maksat gözetmeden kalabalığa gerçek ateş etti. Kurşun o sırada olay yerine gelen Kendal Yıldız’ın başına isabet etti. Yıldız kanlar içinde yerde kalırken, şüpheliler ise olay yerinden kaçtı. Olay yerindeki birinci müdahalenin akabinde Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Kendal, hastanede yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı.
Polis, güvenlik kamerası manzaralarından ve görgü şahitlerinin sözlerinden şüphelilerin Barış Gündüz ve Yunus Emre Aydın olduğunu tespit etti. Motosikleti kullanan kuşkulu Yunus Emre Aydın kısa müddette yakalanırken, Barış Gündüz olaydan 12 gün sonra yakalandı. Barış Gündüz 1 Aralık 2022’de tutuklanırken, Yunus Emre Aydın isimli denetim kararıyla hür bırakıldı. Olaya ait birinci duruşma, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada, tutuklu sanık Barış Gündüz ve tutuksuz sanık Yunus Emre Aydın hazır bulundu. Öldürülen çocuğun babası Halis Yıldız, hükümlü olduğu cezaevinden “Şikayetçi” sıfatıyla duruşmaya getirildi.
BABA: “YÜREĞİM YANIYOR”
Şikayetçi Halis Yıldız, maktulün tek çocuğu olduğunu belirterek “16 yıldır cezaevindeyim. Olayla ilgili görgüye dayalı bilgim yoktur. Yüreğim yanıyor. Benim kaybedecek birşeyim kalmadı. Herşeyi mahkemenizin takdirine bırakıyorum. Şikayetçi olup olmama konusunu da mahkemenizin takdirine bırakıyorum” dedi. Maktulün annesi Ayhan Yıldız için tabirinin alınması için Fethiye 1. Ağır Ceza Mahkemesine yazı yazıldığı fakat şikayetçinin tebligata karşın duruşmaya gelmediği belirtildi.
ATEŞ EDEN SANIK ÖZÜR DİLEDİ
Sanık Barış Gündüz savunmasında, arkadaşı Mehmet Can ile motosikletle inhisar bayiine gittiklerini, motosikletin ses çıkardığını, kaldırımda oturanların kendilerine “Sesiz olun” diye bağırdıktan sonra ortalarında tartışma yaşandığını belirtti. Gündüz, “Bizi darbetmeye çalıştılar. Ben de ittim. Onlar bana küfür etti, kaale almayarak gittim. Esnaf bizi ayırırken Mehmet Can’ın yok olduğunu görerek motosikleti kendim sürerek dükkana geri döndüm. Yunus Emre arkadaşım oradaydı. Onunla konuştum. Onu konuta bırakırken, oradan geçerken bir daha küfür edince ben de korkutma gayeli bir el havaya hakikat ateş ettim. Vurmak istesem hepsini vurabilirdim. Maksadım birini öldürmek yahut yaralamak değildi. Çok pişmanım. Olay benden ötürü başlamadı” diye konuştu. Ateş etmeden evvel ağzından küfür çıktığı savlarını reddeden Gündüz, olay sırasında alkollü olup olmadığı sorusuna ise “Birkaç duble içmiştim. Fakat istikrarım yerindeydi” dedi. Vurulan Kendal Yıldız’ı olay yerinde görmediğini tabir eden Gündüz, “Düştüğünü bile görmedim. Siz büyüklerimden ve ailesinden özür diliyorum. Af diliyorum” dedi. Sanığın avukatı da sanığın maktulün yakınlarıyla görüştüğünü, ortalarında sulh sağlandığını sav ederek olayda öldürmeye teşebbüs kabahatinin ögeleri olmadığını belirtti. Bunun üzerine hakim, maddi bir karşılık verilerek sulh sağlanıp sağlanmadığını şikayetçi baba Halis Yıldız’a sordu. Yıldız, “Bazı görüşmeler olduğunu duydum. Lakin ailemin para alıp almadığını bilmiyorum. Eşimin neden mahkemeye gitmediğini bilmiyorum. Bana rahatsız olduğunu söylemişti” dedi.
“SİLAH OLDUĞUNU BİLSEM BİNMEZDİM”
Sanık Yunus Emre Aydın da olay günü alkollü olmadığını, başka sanığın monopole gerçek gittiğini görünce motosikletinin gerisine atladığını, Barış Gündüz’ün inhisarın oraya gelince bir anda belinden silah çıkararak bir el ateş ettiğini, ateş ederken küfür ettiğini söyledi. Aydın, “Motoru bir yere park etti. Silahı da metruk bir binaya sakladı. Babamın aramasıyla maktulün öldüğünü öğrendim. Kendim teslim oldum, silahın ve motorun yerini gösterdim. Silah olduğunu bilsem gerisine binmezdim” dedi.
KAMERA İMGELERİ İZLENDİ
Duruşmada olay yerine ait kamera kayıtları izlendi. Maktulün olay günü saat 02.44 sıralarında yolun ilerisinden geçen motosikletten açılan ateş sonucu yere düştüğü anın görüldüğü tutanağa geçti.
TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Mahkeme heyeti, sanık Barış Gündüz’ün tutukluluk halinin devamına, sanık Yunus Emre Aydın’ın ise isimli denetiminin de devamına karar verdi. Heyet, maktulün annesi Ayhan Yıldız’ın görgüye dayalı bilgisi olmadığından dinlenmesinden vazgeçilmesine hükmetti. Duruşma ertelendi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameye nazaran olay, Barış Gündüz’ün arkadaşının kullandığı motosikletle 19 Kasım 2022 tarihinde saat 02.38 sıralarında Sofular Caddesinden geçerken kaldırımda duran şikayetçiler Recep Deniz ve Musa Yıldız’a “Ne bakıyorsun” diyerek laf atması üzerine başladı. Laf atılan şikayetçilerin, “Sana bakmadım, ağabeyimle konuşuyorum” karşılığı üzerine kuşkulu Gündüz, tekrar “Ne bakıyorsun” diye karşılık verdi. Bu sefer şikayetçi Mehmet Yıldız ortaya girerek “Senlik bir şey yok, kendi ortamızda konuşuyoruz” diye yanıt verdi. Aldığı bu karşılığa “Bekleyin siz, geliyorum” diyen kuşkulu Gündüz, küfürler ederek ayrıldı. Barış Gündüz, bir mühlet sonra bu sefer Yunus Emre Aydın’ın kullandığı motosikletle olay yerine geri döndü.
Yine tıpkı cadde üzerinde motosikletle geçtikleri sırada kuşkulu Gündüz, yanında getirdiği ruhsatsız silahıyla şikayetçilerin birarada bulunduğu yere hakikat bir el ateş etti. Kurşun sonrası küfür de eden kuşkulu Gündüz, olay yerinden motosikletle kaçtı. Gündüz’ün sıktığı kurşun, kendisiyle rastgele bir tartışması olmayan ve olay yerine sonradan gelmiş olduğu anlaşılan 16 yaşındaki Kendal Yıldız’ın başına isabet ederek vefatına neden oldu. Kuşkulu Barış Gündüz hakkında “Çocuğu taammüden öldürmek” hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpus, üç bireye karşı “Kasten öldürmeye teşebbüs”, “Hakaret” ve “Ruhsatsız silah taşımak” cürümlerinden da toplam 28 yıl 4 aydan 52 yıla kadar mahpusu istendi. Gündüz’e yardım ettiği öne sürülen kuşkulu Yunus Emre Aydın’ın ise “Çocuğu taammüden öldürmeye yardım” ve üç bireye karşı “Kasten öldürmeye teşebbüse yardım” kabahatinden toplam 28 yıl 6 aydan 42 yıl 6 aya kadar mahpusu talep edildi.
