Liselere Giriş İmtihanı (LGS) 6 Haziran Pazar günü, Yükseköğretim Kurumları İmtihanı (YKS) ise 26 ve 27 Haziran tarihlerinde yapılacak. İmtihanlara sayılı günler kala İstinye Üniversitesi Psikoloğu Saime Serpil Özgül, adaylara imtihan tasasıyla baş edebilmek için teklifler sıraladı. Dengelenebilen bir telaşın herkes için gerekli olduğunun altını çizen Özgül, imtihan esnasında imtihan öncesi ve sonrasını düşünmeden ‘anda kalma’nın gerilimi azaltacağını belirtiyor.
Sınavlara sayılı günler kaldı. Öğrencilerin heyecanla beklediği, Liselere Giriş İmtihanı (LGS) 6 Haziran Pazar günü gerçekleşecek. Üniversiteye girmeye hazırlananlar ise 26 ve 27 Haziran’da Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) ter dökecek. Pandeminin gölgesinde imtihana hazırlanan öğrenciler, salgının getirdiği derdin yanında imtihan gerilimiyle de baş etmeye çalışıyor. İstinye Üniversitesi (İSÜ) Psikoloğu Saime Serpil Özgül, imtihana girecek öğrencilere tekliflerde bulunarak, imtihan korkusunun baş edilmesi gereken bir durum olmadığını belirtti.
Belli ölçüdeki tasa olağan ve gerekli
Belli ölçüdeki imtihan derdinin olağan olduğunu belirten İSÜ Psikoloğu Saime Serpil Özgül, dengelenebilen tasanın herkes için gerekli olduğunu tabir ederek şunları söyledi:
“Bir çeşit belirsizlik duygusu olan dert, bir noktada hayatımızın sürekliliğini devam ettirebilmek için tedbir olarak yer alabiliyor. Dengelenebilen bir telaş herkes için gerekli. Bu sebeple imtihan tasasını başa çıkmak, çaba etmek, savaşmak üzere kavramlarla açıklamak çok yanlış. İmtihan telaşı baş edilmesi gereken bir durum değil. Zira bu tasaya kâfi ölçüde müsaade verdiğiniz takdirde; eksiklerinizi görebilir, yapamadığınız bahislerin üzerine eğilerek, başarısız olduğunuz alanlarda daha çok soru çözerek kendinize olan inancınızı arttırabilirsiniz.”
‘Anda kalmak’ gerilimi azaltmaya yardımcı olur
Sınava hazırlık sürecinde olduğu kadar imtihan esnasındaki tavır ve davranışların da değerli olduğuna dikkat çeken Özgül, şunları söylüyor:
“Kaygı nedenlerinin üst üste geldiği bu devirde ve hatta hayatın olağan aktığı vakitlerde dahi korkularımızla başa çıkmanın en değerli yollarından biri ‘anda kalmak’ metodu. Hayatımızdaki gerilimi azaltan bir metot olan ’anda kalmak’, şuurlu farkındalık olarak da kullanılıyor. Zira keyifli olabilmek anda kalınabildiğinde mümkün. İmtihan esnasında da anda kalmak kıymetli. Adaylar imtihan esnasında ‘Şunu yapsaydım, bunu okusaydım’ üzere geçmişe takılmak ya da ‘Sınavdan sonra her şey bitecek, ya kazanamazsam’ üzere gelecek ile ilgili kanılarını ve dertlerini bir kenara bırakmalı. O anda yalnızca imtihana ve sorulara odaklanmalılar. An içinde yaptığınız işlere yoğunlaştığınızda keyifli olduğunuzu ve başarılı olmaya daha yakın olduğunuzu göreceksiniz.”
Veliler tasalarını öğrencilere yansıtmamalı
Bu süreçte ailelere birtakım misyonlar düştüğünü belirten Özgül, velilere ise şu tekliflerde bulunuyor:
“Başarılı olma tasası imtihana hazırlanan her öğrencinin yaşadığı bir süreç. Ailelere de birtakım misyonlar düşüyor. Velilerin kendi telaşlarını öğrencilere yansıtmaması gerekiyor. Veliler öğrencilere yaşadıkları tasayı anlayabildiklerini göstermeli ve onların inançta olduğunu hissettirmeli. Çocuklara ‘ailem için başarmalıyım’ misyonu yüklenmemeli. Beklentiler devreye girdiğinde çocuklar, imtihanı kazanamadıkları takdirde aileleri tarafından sevilmeyeceğini düşünebilir. Çocuklarımızı yalnızlığa itmemeye daha çok ihtimam göstermemiz gereken bir devirdeyiz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
