Pandemi sürecinde konutlarda daha fazla vakit geçirilmesi nedeniyle, binalarda gürültüye karşı hassaslığın yükseldiğini belirten İZODER Lideri Levent Gökçe, “İZODER müşavere çizgisini arayıp komşu gürültüsünü engellemek için ses yalıtımı konusunda bilgi almak isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Ses yalıtımının ehemmiyetinin daha âlâ anlaşıldığı bu periyotta, ‘Ev alma komşu al’ kelamını, ‘Ses yalıtımlı mesken al komşunla uygun geçin’ formunda uyarlayabiliriz. Meskeniniz ne kadar kullanışlı olursa olsun, gürültü meseleniz varsa konforlu bir ömür sürmeniz mümkün değil” dedi.
Toplumda ses yalıtımı konusunda şuur oluşturmanın, İZODER olarak üstlendikleri bir toplumsal sorumluluk atağı olduğunu belirten Isı, Su, Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Lideri Levent Gökçe, “Günümüzde binalarda en değerli meselelerden biri de gürültü. Ses yalıtımı, içinde yaşadığımız konutlara hitap eden ve toplumu direkt ilgilendiren, çok kıymetli bir mevzu. Bugün bilhassa pandemi nedeniyle daha fazla vakit geçirdiğimiz konutlarımızda gürültüye maruz kalıyor ve bu durumun olumsuz tesirlerini gün geçtikçe daha fazla hissediyoruz. İZODER müşavere sınırını arayarak, komşu gürültüsünü engellemek için tahlil bulmaya çalışan, ses yalıtımı ile ilgili bilgi almak isteyenlerin sayısı son periyotta çok arttı” diye konuştu.
Gürültüye tahammül azaldı
İZODER müracaat sınırının birinci günden itibaren en çok ısı yalıtımı ile ilgili arandığını, ikinci sırada ise ses yalıtımının geldiğini vurgulayan Levent Gökçe, “Pandemi sürecinde ses yalıtımı ile ilgili aramaların daha da artarak birinci sıraya çıkmasını, insanların artık konutlarında gürültüye tahammül edememesi, rahatça çalışmak ve dinlenmek istemesinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Toplumsal ahenk ve verimliliğimizde derin yaralar açan gürültüden korunmak; sağlıklı, inançlı ve konforlu bir hayat sürmek için ses yalıtımına sahip yapılara sahip olmamız çok değerli. Gürültü, çocuklarımızı da fizyolojik, bilişsel, ve duygusal açıdan olumsuz etkiliyor” halinde konuştu.
Betonda ses çok süratli yayılıyor
Sesin kaynağından engellenmesi gerektiğini tabir eden Levent Gökçe, “Ses havada 340 m/sn süratle ilerlerken bu kıymet, betonda 4000 m/sn düzeyinde gerçekleşiyor. Örneğin 8. kattaki komşunun betona vurması, 3. kattan hissediliyor. Münasebetiyle sesin yayılmasına kaynağında pürüz olmak gerekiyor. Bunun da tahlili, duvar, tavan ve döşemede hakikat materyal ve ayrıntılarda ses yalıtımı uygulamalarının yapılmasıdır” dedi.
Yeni binalarda ses yalıtımı mecburî
Gelişmiş ülkelerde yalıtım konusunda yüksek hassasiyet olduğunu ve ses yalıtımının çağdaş ömür standartlarının oluşmasına katkı sağladığını vurgulayan Levent Gökçe, Türkiye’de gürültü kirliliğini önlemek gayesiyle yapılan düzenlemeleri şöyle anlattı: “Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik, 1 Haziran 2018’de yürürlüğe girdi.Böylece yeni yönetmelikle, ses yalıtımının yeni binalarda uygulanması mecburî hale getirildi. Bu düzenlemeye nazaran kent hayatının en büyük meselelerinden biri olan gürültü kirliliğine karşı binalarda kullanılan yalıtım sistemlerinin teknik kuralları belirlendi. Yönetmelik, yapı içinde oluşan TV, müzik, konuşma üzere komşulardan gelen gürültülerin yanı sıra, darbe sesleri, mekanik sistem ve servis ekipmanlarının gürültülerinin denetim altına alınmasına yönelik tedbirleri içeriyor. Yönetmelik, konutların yanı sıra okul, hastane üzere halkın ağır olarak bulunduğu binaları da kapsıyor. Yönetmeliğin Açıklama ve Uygulama Kılavuzu’na www.izoder.org.tr web sitesinden ulaşılabilir. ”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
