Yüzyılın salgın hastalığı Covid-19 pandemisi sürecinde hastaneye gitme çekincesi birçok hastalıkta olduğu üzere, beyin tümöründe de erken teşhis ve tedavi imkanını engelliyor. Halbuki beyin tümöründe kimi sinyaller, erken teşhiste kritik ehemmiyet taşıyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İlhan Elmacı “Beyin tümörünün birinci belirtilerine sahip olan bireyler kesinlikle beyin cerrahisi ya da nöroloji uzmanına başvurmalıdır. Hastaneye gitmeye çekinenler birinci etapta tabiple online bağlantıya geçebilirler.
Toplumda yaygın olarak görülen beyin tümöründe muvaffakiyet için tam donanımlı bir merkez, takım yaklaşımı ve multidisipliner tedavi anlayışı çok önemlidir” diyor. Beyinde üç çeşit hastalık kümesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. İlhan Elmacı; “Bunlar acil, ötelenemeyen ve ötelenebilen hastalıklardır. Beyin tümörleri acil ya da ötelenemeyen küme içerisinde yer alır. Münasebetiyle pandemi devrinde gerekli hami tedbirler alınarak hastalarımızı ötelemeden tedavi etmemiz gerekmektedir” diye konuşuyor. Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İlhan Elmacı 8 Haziran Dünya Beyin Tümörü Farkındalık Günü kapsamında beyin tümörünün öne çıkan, birinci sinyallerini anlattı, değerli ihtarlar ve tekliflerde bulundu.
Bulantı ve kusma
Herhangi bir mide bağırsak rahatsızlığı olmadığı halde bulantı yakınmasının bir kaç gün devam etmesi ve giderek buna eşlik eden kusma beyin ile ilgili bir sorun olma ihtimalini akla getirmelidir. Özelikle bu biçimde tekrarlayan kusma atakları nörolojik muayeneyi gerektirir.
Şiddetli baş ağrısı
Kişinin orta ara olup geçen, devamlılık göstermeyen baş ağrıları ekseriyetle beyin ile ilgili değildir. Beyin tümörü varlığında baş ağrısı sabah kalkınca hissedilir. Kişi baş ağrısı ile uyanır ve bu ağrı giderek gün içerisinde azalabilir. Baş ağrısı azar azar şiddetini artırır. Kişiyi daha fazla rahatsız eder. Başının önünde, gerisinde olabilir ya da bir yerden bir yere yayılabilir. Burada beyin tümörü varlığında baş ağrısının sebebi; kişi uyurken oksijen ihtiyacı azalır, buna bağlı olarak teneffüsün derinlik ve sayısı düşer. Ayrıyeten kişinin yatar konumda olması mevcut beyin tümörünün etrafındaki yoğunluğu-ödemi artırır. Sonuçta kişi uyandığı ve oturduğunda baş içi basıncı artmış olduğundan baş ağrısı ile uyanma kelam konusu olur. Bu durumun varlığı nörolojik muayeneyi gerektirir.
Konuşma bozukluğu
Tümörün konuşma merkezleri ile olan ilgisi münasebetiyle bireyde konuşma bozukluğu meydana gelebilir. Sözleri seçmede, dillendirmede ve peş peşe sözleri tabir etmede zorluk olabilir ya da söylenenleri manaya bakımından zorlanabilir. Bu durumlar olup geçebilir. Bir kez dahi olması -düzelmiş olsa bile- nörolojik muayeneyi gerektirir.
Kol ve bacakta güçsüzlük
Vücudun bir tarafında kol ve bacak bir arada ya da başka ayrı olarak uyuşma yahut güç kaybı değerli bir bulgudur. Süreksiz ya da devamlılık gösteriyor olmasının değeri yoktur. Bu durum yalnızca parmaklarında dahi olabilir. Kıymetli bir bulgudur. Nörolojik muayene gerektirir.
Görme bozukluğu
Tümör görme sonları ya da görmenin beyin içindeki yolu üzerinde, merkezinde bası meydana getirdiğinde farklı biçimde görme bozukluğu olur. Bunlar tek beğenilen ya da her iki beğenilen meydana gelir. Görmenin giderek azalması kaybolmaya yüz tutması, kişinin baktığında dış yan tarafları göremiyor olması ya da süreksiz olup düzelen tekrarlayıcı görme kayıpları değerlidir. Bilhassa göz doktoru muayenesi ve sonrasında nörolojik muayene gerektirir.
Hormonal bozukluklar
Beyin tümörü belirtilerinden biri de hormonal bozukluklar ve buna bağlı klinik semptomlardır. Örneğin; erken ergenlik, el ve ayaklarda olağan dışı büyüme, adet düzensizlikleri, bedende çok derece de kıllanma, troit hormonal bozuklukları, ciltte denetim edilemeyen kızarıklıklar, döküntüler, kilo alma eğilimi ve bedenin yağ dokusunda denetimsiz artışlar kıymetlidir.
xxxxxxxxxx Kutu Bilgisi xxxxxxxxxxxx
Cep telefonu da beyin tümörü riskini artırabilir!
Prof. Dr. İlhan Elmacı “Beyin tümörü oluşumu bakımından aile hikayesi, beyaz ırk, erkek cinsiyet, radyasyona maruz kalma, toksik kimyasal hususlar ile temas halinde olma bilinir risk faktörleridir. Bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen kolaylaştırıcı faktörler olan yüksek tansiyon, yüksek şeker ve sigara kullanımı risk faktörleridir. Üstünde durulması gereken bir öteki konu raf ömrü uzun ve süratli pişirilme teknikleri ile hazırlanan ve ağır donmuş yağ içeriği olan besinlerin tüketilmesidir. Günlük hayatımız içerisinde farkında olarak ya da olmayarak giderek daha fazla maruz kaldığımız elektromanyetik alanın varlığı da değerli bir risk faktörü olmaya aday gözükmektedir. Taşınabilir telefonları kullanırken maruz kaldığımız elektro manyetik alanın hayvan deneylerinde kan – beyin bariyerini tahrip ettiği gösterilmiştir. Beyefendisinin en kıymetli hami katmanlarından biri olan bu bariyerin tahribatının uzun vadede ne tıp hastalıklara sebep olacağı şüphelidir. Bu bakımdan cep telefonlarının kullanımının bilhassa çocuk yaş kümesinde denetim altında tutulması gelecek on yıllarda beyin tümörü gelişme ihtimalini önlemek için önemlidir” diyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
