Bu soruların cevabı merak ediliyor: Denize girilebilir mi? Balık ve midye tüketilmeli mi?
Marmara Denizi yüzeyinde son haftalarda bitkilerin ve mikroorganizmaların oluşturduğu “Müsilaj” olarak tanımlanan kalın yapışkan husus, kıymetli bir etraf sorunu haline geldi. Müsilajın Marmara Denizi’nde önemli ekolojik tahribata yol açtığını tabir eden uzmanlar, evsel ve endüstriyel atıkların da bu kirliliğin oluşmasında tesirli olduğunu vurguluyor. Müsilajın halk ortasında denize girme, balık ve midye üzere eserlerin tüketimi ile ilgili soru işaretlerine yol açtığına dikkat çeken uzmanlar, bu soruların yanıtlanması için ekolojik tahlil yapılması gerektiğini söylüyor.
Üsküdar Üniversitesi Sıhhat Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu (SHMYO) Dr. Öğretim Üyesi Sultan Mehtap Büyüker, Marmara Denizi’nde son günlerde meydana gelen Müsilajla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Deniz ısısının artması da Müsilaja yol açıyor
Marmara Denizi’nde görülen müsilaj sorununun herkesi çok üzdüğünü tabir eden Dr. Öğretim Üyesi Sultan Mehtap Büyüker, “Müsilaj, deniz salyası olarak da biliniyor. Bitkilerin ve mikroorganizmaların oluşturmuş olduğu kalın yapışkan maddeyi müsilaj olarak tanımlıyoruz. Müsilaj sorunu aslında Marmara’da uzun vakittir olan bir sorun. Müsilaj oluşumunun sebeplerine bakıldığında da uygun biyolojik ve kimyasal ortam oluştuğunda müsilaj oluşabiliyor. Deniz ısısının artması, denizlerin gereğinden fazla kirlenmesi ve deniz hareketinin azalması üzere faktörler müsilaj oluşumuna neden olabiliyor.” dedi.
Net bilgi tahlil sonuçları ile verilebilir
Doğal olarak bu durumun halk ortasında birtakım soru işaretlerine yol açtığını belirten Büyüker, “Denize girebilecek miyiz, balık ve midye üzere deniz eserlerini tüketebilecek miyiz üzere soruların karşılığını verebilmek için öncelikle müsilaj olan bölgelerden, deniz suyundan ve müsilajdan örnekler alınarak ekolojik tahlillerin yapılması gerekiyor. Tahlil sonuçları olmadan ‘müsilaj toksik tesir yaratır, zehirlenmelere sebep olabilir’ yahut ‘balık, midye üzere deniz eserlerini yemekte sakınca var, zehirlenmeler ortaya çıkabilir’ üzere tabirlerde bulunmak gerçek değil. Lakin toksikolojik tahlillerden sonra bunu söyleyebiliriz.” diye konuştu.
Evsel ve endüstriyel atıklar kirlilik oluşturuyor
Dr. Öğretim Üyesi Sultan Mehtap Büyüker, toksisite dışında müsilaj denizin kirliliğine bağlı olarak oluştuğu için bilhassa Marmara Denizi’nin etrafında çok sayıda insan hayatı kelam konusu olduğunu söz etti ve kelamlarını şöyle tamamladı:
“Evsel atıkların ve endüstriyel atıkların denize boşaltılması vakitle bu kirliliği oluşturmuş ve şu anda önemli manada ekolojik tahribat yaşanıyor. Bunun sonucu olarak canlılar yaşayamadıkları ortamı terk ederler ya da ölürler. Burada bir çürümeden ve bozulmadan bahsedebiliriz. Doğal olarak ve çürümeye bağlı olarak da mikrobiyolojik bir ortam oluşması kelam konusu. Yani mikrobiyolojik açıdan denize girmek şu anda tahminen sakıncalı olabilir fakat bütün bunların net bir yanıtı lakin mikrobiyolojik ve toksikolojik tahliller yapıldıktan sonra söylenebilir. Tahliller yapılmadan kesin bir şey konuşmak şu an için hakikat değil.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
