Pandeminin beraberinde getirdiği ekonomik dalgalanmalar, maliyet tasarrufunu şirketlerin gündemine taşıyor. Bu durum, IoT yatırımlarına olan yönelimi artırıyor. Global IoT pazarının 2021 yılında 520 milyar dolara ulaşacağı kestirim edilirken, bu alanda yapılacak çalışmaların verimliliğinde tahlil odaklı yaklaşımın kıymetine dikkat çekiliyor.
Akıllı aygıtların birbirleriyle irtibata geçmesini kapsayan ve konut aletlerinden akıllı fabrika ve akıllı kentlere pek çok alanda kullanılan IoT (Nesnelerin İnterneti), tüm dünyada giderek daha fazla yaygınlaşıyor. Statista bilgilerine nazaran, global IoT pazarının 2021 sonunda 520 milyar dolara ulaşacağı varsayım edilirken, IoT aygıtlarının sayısının da artması bekleniyor. Cisco’nun araştırması, 2021’de dünya genelinde 27,1 milyar ağ temaslı aygıt olacağını ve tüm ağ kontaklı aygıtların 43’ünün taşınabilir irtibatlı hale geleceğini gösteriyor.
IoT’ye daha fazla yatırım yapılacak.
Bu kapsamda şirketlerin de bilhassa pandemi sürecinin tesiriyle maliyetlerini düşürmek için IoT uygulamalarına daha fazla yatırım yapmayı planladıkları belirtiliyor. Bu tablonun Türkiye’de de emsal formda seyrettiğini aktaran Connected System Kurucu Ortağı ve CEO’su Ferhan Köksal, “Ülkemizin IoT uygulamaları alanındaki çalışmaları her gün bir adım daha ileriye taşınıyor. Fakat bu çalışmaların verimli sonuç vermesi için, eserden tahlile giden değil, muhtaçlıkları önceliklendiren bir yaklaşımın benimsenmesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Temel kusur tamamlanmış IoT sistemler üzerinden ilerlemek”
Çözüm odaklı IoT sistem entegrasyonları geliştirmede ekosistemin dinamiklerini irdelemenin büyük değer taşıdığına dikkat çeken Ferhan Köksal, “IoT konusunda çok fazla hareketli modül kelam konusu. Bunu zincir süreçler süreci olarak da tanımlayabiliriz. Bu alanda faaliyet gösteren şirketlerdeki en büyük kusur ise daha çok tamamlanmış yahut bitmiş eserler diye tabir ettiğimiz aygıtların ve sistemlerin, maksat müşterilere satılması olarak karşımıza çıkıyor. Meğer gerçek yaklaşım, uygun bir tahlil yapıp muhtaçlıklar özelinde tahlil sunmak. Bu sayede tahlili, hem mahallî hem de küresel IoT ekosistemindeki gelişimimizi sağlam temellere dayandırabiliriz” diye konuştu.
Amacımız “Fikir, Tahlil, Sonuç” yaklaşımını yaygınlaştırmak
Connected System olarak birbirleriyle ilişkili üretim makineleri ve insan etkileşimiyle yeni bir üretim ekosistemi oluşturmak için çalıştıklarına değinen Ferhan Köksal, “Bu sayede üreticiler, araştırmacılar ve hükümetler geleceğin dijital fabrikalarını inşa etmek için birlikte çalışacak. Bu kapsamda biz de telekomünikasyon ve teknoloji alanındaki 20 yılı aşkın tecrübemizle dijital dönüşüm için Türkiye’nin ve yakın coğrafyaların muhtaçlığı olan gerçek tahlil ve teknolojileri seçmelerine yardımcı oluyoruz. Edge, şirket içi yahut bulut için akış tahlili ve entegrasyon yazılımı tasarlıyor, geliştiriyoruz. IoT ve Edge platformalarından uçtan uca IoT sistem entegrasyonuna, connectivity tahlillerinden proje danışmanlığı ve IoT adaptasyon ve iş iştirakine pek çok tahlil sunuyoruz. Emelimiz, benimsediğimiz “Fikir, Tahlil, Sonuç” yaklaşımını ülkemizi ileriye taşıyacak her yapının dijital dönüşüm seyahatinde yaygınlaştırmak” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
