İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu (ICYF) mesken sahipliğinde, “İslamofobiye Karşı Global Gençlik Hareketi Paneli” düzenlendi. Panel, #Act4Tolerance, “hoşgörü için harekete geç” sloganıyla, toplumsal medya platformlarında canlı olarak yayınlandı. Program, ICYF Kapasite Geliştirme Uzmanı Enes Öztoprak’ın konuşmacıları takdimi ile başladı. İslamofobiye Karşı Global Gençlik Aksiyonu paneli açılış konuşmasını, ICYF Lideri Taha Ayhan gerçekleştirdi. Ayhan, düzenlenen panelde dünyanın birçok ülkesinden konuşmacı ve iştirakçilerin yer aldığını söz etti. Ayhan, islamofobiyle uğraşta, dünyanın birçok bölgesinden sivil toplum kuruluşları ve memleketler arası kuruluşlarla da iş birliğinin sağlandığını söz etti. İslamofobiye karşı gayrette atılması gereken adımların ele alındığı panelde, müslüman gençlerin nefret kabahatleri ve ayrımcılık telaffuzlarından ne biçimde etkilendiği masaya yatırıldı.
İslamofobiye Karşı Global Gençlik Hareketi paneli açılış konuşmaları, görüntü ileti yoluyla programa katılan Dr Saqlain Javed’in sunumuyla devam etti. İİT Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komitesi ismine panele katılan Javed, islamofobinin global barış önünde bir tehdit olduğunu belirtti. Javed konuşmasına, “11 Eylül sonrası, müslümanlara karşı gerçekleşen tepkiler spontane gelişti ancak artık bu akınlar sistematik bir hal aldı. Ayrıyeten Islamofobi yasal bir politik materyal haline dönüştü” kelamlarıyla devam etti. Javed, ABD’li sosyologların bir araştırmasına nazaran, 900’den fazla Hollywood sinemasında müslüman karakterlerin sakallı, siyah ciltli ve terörist giysili gösterildiğini söz etti. Javed, bu yanlış anlaşılmaların, dünyanın birçok bölgesinde müslümanlara karşı ayrımcılığı artırdığını savundu. Dr Saqlain Javed, Avrupa’da birçok ülkede siyasetçilerin islamofobik kararlarını şu kelamlarıyla örneklendirdi, “Avrupa Adalet Divanı, son aldığı kararla müslüman bayanların temel hak ve özgürlüklerini yok saydı. Hatta dün manşet oldu, İskoçya’da müslüman asıllı Sıhhat Bakanı’nın argümanına nazaran, 2 yaşında bir kız çocuğu, müslüman asıllı olduğu için kreşe kaydı reddedildi. Ki bunlar sırf birkaç örnek. Her gün misal olaylar dünyanın birçok bölgesinde yaşanmaya devam ediyor.”
Dr. Saqlain Javed, İslomofobinin bir insan hakları ihlali olduğunu ve gençler üzerinde büyük tesirler bıraktığını söz etti. Genç müslümanların, islamofobinin hakim olduğu ortamlarda dinlerini yaşayamadığını savundu. Birtakım gençlerin inançlarını tabir etmekte dahi utandığını, kimilerinin ise tepkisel olarak aşırılıkçı kanılara savrulduğunu belirtti.
Panelde açılış merasimi konuşmalarına İİT lideri ismine, teşkilatın Asya Bölgesi sorumlusu Ahmed Sareer kelam aldı. Sareer, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın, İslamofobiye karşı çabada tüm kurumların harekete geçmesi için kıymetli çalışmalar yürüttüğünü tabir etti. Müslümanlara karşı işlenen nefret kabahatleri ve ayrımcılıkların takip edildiği, izlendiği ve hazırlanan raporlarla üye ülkelere tavsiyelerin iletildiğini aktardı.
Panelde islamofobiyle çabada gençlik teması üzerine konuşmalar gerçekleşti. Panele canlı irtibatla katılan Azerbaycan Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Ferhat Hacıyev, islamofobik hücumlar incelendiğinde, en fazla amaç alınan bölümün Müslüman gençler olduğunu vurguladı. Son yıllarda bu atakların çok daha fazla arttığını tabir eden Hacıyev, genç müslümanların islamofobiyle gayrette geçmişe göre daha proaktif bir rol oynadığını belirtti. Hacıyev, “defansif bir rol yerine, toplumsal medyayı da kullanarak gençler doğruları ortaya çıkarmak için uğraş ediyor. Gerek müslümanlara gerekse müslüman olmayan topluluklara yaşananları süratli bir halde aktarıp, doğruların ortaya çıkmasını sağlıyor ve yanlış anlaşılmaların da önüne geçiyorlar” dedi.
Açılış merasiminde kapanış konuşmasını Tokyo’da bulunan Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu görüntü bildiri yoluyla gerçekleştirdi. Kasapoğlu konuşmasına “İslamofobiye Karşı Global Gençlik Hareketi programı vesilesiyle bir ortadayız. İslam İşbirliği Gençlik Forumu uzun vakitten beri bu bahis özelinde çok önemli çalışmalar gerçekleştiriyor. İslamofobi İslam’ı terörle yan yana getirmeye çalışanların, farklı kültürlerin bir ortada yaşamasına hazmedemeyenlerin, faşist telaffuzları siyasi materyal haline getirmeye çalışanların ana besini. Bu düzeneğin kimi vakit kendini en özgürlükçü, en demokrat addeden ülkelerde dahi kullanıldığını maalesef görüyoruz” kelamlarıyla başladı. Kasapoğlu, kitle bağlantının kıymetine vurgu yaptı. İslamofobinin yaygınlaşmasında medyanın rolüne dikkat çekti. Kasapoğlu, “Toplumların ön yargıları, bilhassa tanınan kültür sanayisi kullanılarak tekrar üretilmekte. Bu nedenle en başta medya araçlarıyla üretilen dezenformasyonun karşısında durabilmeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak bu mevzu üzerinde yıllardır titizlikle duruyor, gençlerimizin islamofobiye karşı bilinçlenmesi için uğraş gösteriyoruz” dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu, Türkiye’de islamofobiyle çabada gerçekleşen projelere değindi. Kasapoğlu, “Bunların içerisinde desteklediğimiz, gerçekleştirdiğimiz projelerimiz var. Bunlardan bir tanesi, “farkındayız” projesi. Sinema, çizgi sinemalar, müzik klipleri ve bilgisayar oyunlarında tespit edilen islamofobik içeriklerin internette gençler tarafından fark edilmesine imkan sağlıyoruz. Bu sayede gençlerimiz gerçekleştirmeye çalışılan algı operasyonlarına karşı bir duruş sergiliyorlar” Kasapoğlu, İslamofobiyle uğraşta eğitimin kıymetinden bahsetti. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın, Gençlik Merkezleri ve gençlik kampları ile memleketler arası kuruluşların projelerine takviyeler sağlandığını kaydetti. Kasapoğlu konuşmalarına şu sözlerle sonlandırdı: “Hiç kuşku yok ki, islamofobinin etkilediği en kıymetli kesitlerden birini de gençler oluşturuyor. Müslüman gençlerin yaşamış olduğu ayrımcılığı, eşitlik ve insan haklarına yönelik odunsuz siyasetlerle aşabiliriz. Gençlerin bu problemlerin tahlilinin en kıymetli modülü olduğu gerçeğini asla unutmamalıyız. Biliyorum ki herkesin gayesi sevgi ve hürmet temelli hak, hukuk ve adaleti tüm dünyada hakim kılmak. İnsanın eşref-i mahlukat olduğunu vurgulayan bir dinin mensupları olarak beşere kıymet vermekten, her türlü ayrımcılığın ve ötekileştirmenin karşısında durmaktan asla vaz geçmeyeceğiz. İslam İşbirliği Gençlik Forumu dün olduğu üzere yarın da bu doğrultuda çalışmalarına devam edecek. Biz de Türkiye olarak bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da elimizden gelen her türlü takviyesi ortaya koymaya devam edeceğiz”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
