İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Aydın, ‘’Diyabet yani şeker hastalığı dünyada ve ülkemizde salgın hastalık üzere yayılmaktadır. Toplumumuzda yapılan çalışmalarda yüzde 15 oranında diyabet olduğu saptanmıştır. Bunlara ek olarak yüzde 10 oranında diyabet kadar prediyabet hastamızda bu sayıya eklenince 25e yakın oranda kan şekeri yüksekliği ile giden klinik durum olduğu ortaya konulmuştur’’ dedi.
Diyabet Hastalarına Koronavirüs Uyarısı
Doç. Dr. Yusuf Aydın, ‘’bugünlerde her gün Covid-19 enfeksiyonu sebebi ile kaç kişinin öldüğü kaç kişinin ağır bakımda olduğu her gün ilan edilmektedir. Günümüzde her 6 saniyede bir kişi diyabet ve komplikasyonları sebebi ile hayatını kaybetmektedir. Bu her gün 1500 kişinin dünyada diyabet sebebi ile ölmesi manasına gelir. Buna ek olarak her gün diyalize başlayan hastaların yüzde 50 si diyabet yüzünden, ayak ampütasyonlarının yüzde 50 si diyabet yüzünden, kalp krizlerinin yüzde 50 si diyabet yüzünden ortaya çıkmaktadır. Bu sayılar düşünüldüğünde diyabet ile uğraşta sanki kâfi itina ve dikkati gösteriyor muyuz sorusu gündeme gelmektedir’’ halinde açıklamada bulundu.
Doç. Dr. Yusuf Aydın, ‘’Bu soruya kısaca hayır diyebiliriz lakin bunu bilimsel olarak şöyle tabir edebiliriz. Diyabetin komplikasyonlarından önlemenin ve müdafaanın en değerli yolu düzgün kan şekeri regülasyonudur. Açlık ve tokluk kan şekerlerinin düzgün olması ve bunun sonucunda HbA1c denilen 3 aylık ortalamanın âlâ olması diyabet hastalarında diyabet denetimi açısından bize yol gösterici olacaktır’’ dedi.
Diyabet Hastalığı İçin Toplum Olarak Tedbir Alınması Şart
HbA1c düzeyi toplumumuzdaki diyabet hastalarında ne kadar düşük ise kan şekeri denetiminde ve diyabet denetiminde o derece uygunuz demektir. Ancak araştırmalar maalesef bu türlü demiyor. En yeterli merkezlerde takip olunan hastalar bile gayeye ulaşma açısından çok berbat durumdalar. Ülkemizdeki diyabetik hastaların ortalama HbA1c oranı 8,3-8.8 ortasında değişmektedir. HbA1c düzeyi 7’nin altındaki sayı ise 25 civarındadır. Birçok yeni ilaç, insülin üzere tedaviler olmasına karşın hastalarımızdaki tedavi başarısı çok uygun görünmemektedir. Aslında bu oran yalnızca bizim ülkemiz için değil birçok gelişmiş ülkede bile benzeridir. Şu bir gerçektir ki kan şekerlerini âlâ denetim edebildiğimiz diyabet hastalarında göz, böbrek, kalp ve diyabet ayak üzere değerli komplikasyonlar daha az görülecektir. O yüzden toplum olarak diyabet hastalarının daha şuurlu olabilmesi için toplu bir seferberliğe gereksinim vardır. Ferdî uğraşlardan çok ulusal seviyede planlamalar ve tedbirler alınmalıdır.
Diyabetin Genç Yaşlarda Görülmesinin Sebebi Obezite
Diğer kıymetli bir sıkıntıda artık toplumumuzda tip 2 diyabet görülme yaşı 25’li yaşlara kadar gerilemiştir. Evvelce yaşlılarda görülen bir hastalık diye anlattığımız tip 2 Diyabetin bu derece erken devirlerde görülmeye başlamasının en kıymetli nedeni obezitenin artmış olmasıdır. Obezitenin de en kıymetli sebebi beslenme bozukluğu ve hareketin azalmış olmasıdır. Bu yüzden sağlıklı beslenme ve hareketli bir hayatın olmasının gerekliliği çok erken devirlerde ilkokul ve ortaokuldan itibaren bireylerin beyinlerine işleyecek toplumsal projelerin kesinlikle hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Doç. Dr. Yusuf Aydın, ‘’konu ile ilgili önlemler alınmaz ise 2025 yılında her 4 bireyden birinin diyabet olacağı tasa her geçen gün bende oluşmaktadır. Sağlıklı toplumlar sağlıklı bireylerle ortaya çıkar. Sağlıklı bireylerde sağlı beslenen ve sağlıklı hareket eden bireylerden gelişir. Diyabeti önlemek ve diyabetle çabada kesinlikle ulusal bir program içine girilmesi şarttır’’ dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
