Küba İhtilali’nin en değerli dönemeçlerinden birisi olan Moncada Kışlası Baskını’nın 66. yıldönümünde Küba Cumhuriyeti Büyükelçisi Luis Alberto Amorós Núñez ve TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan’ın iştirakiyle “26 Temmuz’dan Bugüne Yaşasın Devrimci Küba” başlıklı bir aktiflik düzenlendi.
Ankara Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen aktifliğe Venezuela’nın Ankara Büyükelçisi Jose Bracho Reyes’in yanı sıra çok sayıda Küba dostu katıldı.
‘ABD Küba Devrimi’ni alaşağı etme hayali için palavra ve çarpıtmalara başvuruyor’
Küba Devrimi’ne ait bir sinevizyon gösterimiyle başlayan aktiflikte birinci kelamı Küba Cumhuriyeti Büyükelçisi Luis Alberto Amorós Núñez aldı.
Emperyalizmin kışkırttığı nefret ve şiddet yüzünden ülkelerinin güç anlardan geçtiği bu devirde, Küba halkına dayanak sunmak için gerçekleştirilen buluşmaya katılanlara teşekkür ederek kelamlarına başlayan Nunez, Amerika Birleşik Devletleri’nin finanse ettiği Küba’yı itibarsızlaştırma kampanyasının maksadının ülkeye müdahale edilmesi için legal taban yaratmak ve böylelikle Küba Devrimi’ni alaşağı etme hayalini gerçekleştirmek olduğunu vurguladı. Núñez, bunun için karışıklık ve şiddet uyandıracak palavra ve çarpıtmalara başvurulduğuna işaret etti.
’26 Temmuz kahramanlarını bugün her zamankinden daha büyük hürmetle anıyoruz’
“Devrime sahip çıkan Kübalıların kitlesel aksiyonlarının ‘hükümet aksisi ayaklanma’ üzere gösterilmesine, Genelkurmay Liderimiz Raúl Castro’nun güya ülkeden kaçtığı söylentilerine, veya dünyanın öbür yerlerinde yaşanmış büyük toplumsal olay ve karışıklıklara ilişkin manzaraların Küba’da gerçekleşmiş üzere sunulmasına öfke duymamak mümkün mü?” diye soran Núñez, kelamlarına şöyle devam etti:
“11 Temmuz’un öncesine bakacak olursak, devrin ABD Lideri Donald Trump Covid-19’u ülkemiz aleyhindeki soykırım niteliğindeki ablukayı ve şiddet siyasetlerini daha da tırmandırmak için bir fırsat olarak görmüş, halefi Biden da Küba halkının nefesini kesip direncini kırmak için bu politikayı uygulamaya devam etmiştir.”
Türkiye’deki Küba dostlarına teşekkür
“Türkiye’deki dostlarımız, halkımıza takviye ve dayanışma sunmak için, ablukayı kınamak için, ve sevgili Fidel’imizin Küba Devrimi’nin sosyalist karakterini ilan ettiği 1961 tarihli konuşmasında söylediği üzere ‘yoksulların fakirler için yaptığı bir devrim’ olan Küba Devrimi’ne inancınızı tabir etmek için gerçekleştirdiğiniz çok sayıdaki buluşma ve aktiflikten ötürü sizlere teşekkür ederim.
26 Temmuz 1953’ün kahramanları ve şehitlerini bugün her zamankinden daha çok ve daha büyük hürmetle anıyoruz. O yurtsever gençleri Moncada Kışlası Baskını üzere yürekli bir aksiyona, daha sonra Granma teknesiyle gelerek Sierra Maestra dağlarında savaşmaya ve ABD’nin muazzam maddi, askeri ve siyasi takviyesine sahip olan Fulgencio Batista’nın diktatörlüğünü devirmeye sevk eden dava, bugün hala ayaktadır ve son derece yenidir.
26 Temmuz 1953 hareketleri, yenilginin ve olumsuz şartların zafere dönüştürülebileceğini göstermiştir. Kübalıların zaferi, onurlu ve inançlı insanların neleri başarabileceğinin örneğidir.”
‘Heveslerini kursaklarında bırakacağız’
“Bugün, Moncada Kışlası Baskını’nın ve birebir vakitte Küba Devrimi’nin lideri olan Fidel’in fikirleri bize yol göstermeye devam ediyor. O her vakit, olumsuz ve kuvvetli şartları zaferlere dönüştürmemiz için bizlere davette bulunmuştur.
İşte bu ruhla, ABD Hükümeti’nin son süreçte tırmandırdığı saldırganlığa karşı durmaya devam edeceğiz ve İhtilal düşmanlarının bir ABD askeri müdahalesi için uygun şartları yaratma heveslerini kursaklarında bırakacağız.
Fidel’in, vatanımızın kahramanları ve şehitlerinin, tüm dünyada var olan ve Küba Devrimi’ne güvenen kardeşlerimizin inancını boşa çıkarmayacağız, bundan kuşkunuz olmasın.”
Okuyan: Asıl alkışı onlar hak ediyor
Núñez’in akabinde TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan konuşmasını gerçekleştirdi.
“Az evvel Küba’nın Türkiye’deki temsilcisi, dostumuz Büyükelçi sosyalist Küba’ya duyduğumuz inanç ve onunla yürüttüğümüz dayanışma için bize teşekkür etti ve alkışladık bu dayanışmayı, ben artık bir düzeltme yapmak istiyorum, asıl alkışı 1953’ten bugüne tıpkı mefkureleri, ihtilalin ülkülerini yaşatmak ve korumak için uğraş eden Küba’nın bütün evlatlarına, Küba Komünist Partisi’ne teşekkür etmek istiyorum, asıl alkışı onlar hak ediyor” diyerek kelamlarına başlayan Okuyan, bugünün dünyasında yaşayan, devrimci Küba’nın özel bir ehemmiyeti olduğunu vurguladı.
‘Küba’da ihtilal sırf gerçeklerden hareket ediyor’
ABD’nin tabanında Küba’nın nasıl ayakta kaldığı sorusunu sormak gerektiğini lisana getiren Okuyan, bu soruya karşılık vermek için Moncada kışlasından bu yana Kübalı devrimcilerin gösterdiği gelişkin ahlak ve adalet hissine bakmak gerektiğine dikkat çekti. Bu iki hissin gelişkin bir eşitlik ve özgürlük inancıyla bir ortada geliştiğini söyleyen Okuyan, “Küba halkının adalet anlayışı palavraya gereksinim duymadığı için güçlüdür. Ülkülerimiz var, eşitlik için gayret ediyoruz bu çabanın palavraya gereksinimi yok, ardımızda yalnızca gerçekler var” dedi.
Küba Devrimi’nden sonra Küba’daki iktidarın bilerek, isteyerek halkına söylediği tek bir palavra olmadığına işaret eden Okuyan, Küba’daki devrimci iktidarın yalnızca gerçeklerden hareket ettiğini lisana getirdi.
“Küba İhtilali, solun unuttuğu bedelleri taşıyarak bugünlere geldi” diyen Okuyan, “Düşmanına dahi haksızlık yapmamayı Küba İhtilali gösterdi, o yüzden yaşıyor bu ihtilal. O yüzden Küba halkı bugün onca soruna karşın ihtilale sahip çıkıyor. Bir defa kirlenmeye başlarsanız, bir defa boyun eğerseniz, bir sefer uzlaşırsanız ayakta kalamazsınız. Düşmanıyla uzlaşmama konusunda bu kadar gelişkin bir inadı Küba İhtilali dışında görmedik” tabirini kullandı.
‘Küba’yı bu arbedede yalnız bırakamayız’
Kübalı devrimcilerin şimdiye kadar çok daha sıkıntı dönemeçleri muvaffakiyetle geçtiğini kanıtladığını belirten Okuyan, kelamlarına şöyle devam etti:
“Bunu kanıtlamaya devam edeceklerini söylüyorlar, en ufak bir kuşkumuz yok. Biz Küba’nın dostuyuz. Küba yaşasın demek kolay. Daha uygun bir dünya, adil, eşitlikçi bir dünya, emperyalizmin yıkıldığı bir dünya için uğraş etmeliyiz, Küba’yı bu hengamede yalnız bırakamayız. Dışarıdan izleyeceğiz, Küba neden zayıf düştü diyeceğiz, buna hakkımız yok. Daha uygun bir dünya için de Küba için de çaba etmeliyiz. Küba’yı bu bedelli yalnızlıktan kurtarmak zorundayız. Bunun dışında Küba’yla dayanışmayı da büyütmek zorundayız, Küba’ya dokunan yanar demeliyiz. Nasıl yapacağız, palavralarını yüzüne çarpacağız.”
‘Onların NATO’su, ABD’si varsa Küba’nın da dünyanın her yanında dostları var’
Emperyalizmle ve emperyalizmin işbirlikçilerine karşı Kübalı devrimcilerin ihtilali müdafaaya devam edeceğini vurgulayan Okuyan, “Onların NATO’su varsa, ABD’si varsa Küba’nın da dünyanın her yanında dostları var, Küba’ya dokunurlarsa, bize, tüm dünyadaki ilerici insanlara dokunduklarını bilecekler, karşılarında bizleri bulacaklar. Küba İhtilali hiçbir durumda, hiçbir şartta yalnız kalmayacak, biz de ilerici insanlığın Türkiye’deki temsilcileri olarak buna kelam veriyoruz” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
