Gazze Şeridi’nin orta kesimlerindeki Şifa Hastanesinde yakıt yetersizliğinin böbrek hastalarının tedavi gördüğü kısımdaki tıbbi gereçlerin çalışmalarını aksattığı gözlemlendi.
Diyalize giren 39 yaşındaki Semir Harara, yakıt yetersizliğinin tetiklediği elektrik eksikliği nedeniyle diyaliz makinalarının çalışmayı durdurmasından korkuyor.
“YAVAŞ YAVAŞ ÖLÜYORUZ”
Harara, yaptığı açıklamada, “Yavaş yavaş ölüyoruz zira tıbbi gereç her geçen gün azalıyor, elektrik yok. Bu durum, savaş nedeniyle hastaların infaz edilmesidir.” dedi.
Yakıt sıkıntısına dikkati çeken Harara, “Her şeye tesir eden yırtıcı savaşın durmasını istiyoruz. Yakıt ve tıbbi materyal girişi engellenmeye devam ederse idam cezasına çarptırılmış olacağız.” tabirini kullandı.
Harara, birçok hastalıktan muzdarip olduğunu ve gerekli sıhhat hizmetlerinin verilmesini umduğunu söyledi.
“BİZİM İÇİN İDAM DEMEK”
Diyalize girme sırası bekleyen 49 yaşındaki Munzir Abd’in ise yorgun ve bitkin bir biçimde bekleyişini sürdürdüğü dikkati çekti.
Abd, elektrik ve tıbbi materyal eksikliğine vurgu yaparak, “Biz burada yavaş yavaş ölüyoruz. Diyaliz makinelerini çalıştıracak yakıt ve tıbbi gereç eksikliği bizim için idam demektir.” halinde konuştu.
Acil yardım daveti yapan Abd, “Dünyaya ve vicdanlı insanlara, çok geç olmadan hayatımızın ivedilikle kurtarılması için davet yapıyoruz.” diye konuştu.
“ZAMAN HER GEÇEN GÜN DARALIYOR”
Diyaliz kısmında misyonlu Doktor Muhammed en-Nakle ise “Tıbbi gereç ve yakıt eksikliği nedeniyle bin böbrek hastası yavaş bir vefata mahkum edildi.” dedi.
Filistinli Doktor, gerekli imkanların bulunmaması nedeniyle Şifa Hastanesindeki diyaliz seanslarının azaltıldığını söyledi.
Nakle, “Bir hastanın en az diyaliz gereksinimi, günlük 4 saat olmak üzere haftada 3 seanstır. Fakat içinde bulunduğumuz durumda, bir hasta artık günlük 6 saat olmak üzere hafta 2 seans diyalize girebiliyor. Bu da hastanın hayatını müdafaaya yetmiyor.” sözlerini kullandı.
Nakle, tıbbi materyal eksikliğine dikkati çekerek, “Elimizde kalan tıbbi materyaller, bir haftadan fazla dayanmaz. Elektrik kesintisinin sürmesi, yakıtın ve kalan tıbbi materyallerin bitmek üzere olması, hastaları vefat tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor.” formunda konuştu.
“YARDIMA MUHTAÇLIĞIMIZ VAR”
“Hastaların hayatını kurtarmak için ivedilikle tıbbi ekipman ve yardıma muhtaçlığımız var.” diyen Nakle, yardım çağrısında bulundu.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, Gazze Şeridi’ndeki yakıt sorununun jeneratörle elektrik muhtaçlığını gideren hastanelerdeki hastalar için önemli bir tehdit oluşturduğunu duyurmuştu.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansından pazar günü yapılan açıklamada, ellerindeki yakıtın 3 gün içinde biteceği, hastane ve fırınların faaliyet gösteremeyeceği bildirilmişti.
Nüfusu 2,3 milyon olan ve 1,4 milyonunun yerinden edildiği, İsrail’in hücumlarının yanı sıra elektrik, su kesintisi ve yakıt girişini engellemesi üzere uyguladığı abluka nedeniyle Gazze Şeridi’nde halk, insani ve sıhhat felaketiyle karşı karşıya.
GAZZE’DE SON DURUM
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” ismiyle kapsamlı atak başlattı.
İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne atağa başladı.
Gazze’den düzenlenen akınlarda 308’i asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarıldı.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 2 bin 55’i çocuk, 1119’u bayan olmak üzere 5 bin 87 kişinin öldüğünü, 15 bin 273 kişinin yaralandığını duyurdu.
İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin hücumlarında 90’ın üzerinde Filistinlinin öldüğü belirtildi.
Çatışmalarda 19’u Filistinli, 3’ü İsrailli ve biri Lübnanlı olmak üzere 23 gazeteci ömrünü yitirdi.
İsrail-Lübnan hududunda 8 Ekim’den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah ortasında yaşanan çatışmalarda ise 26 Hizbullah üyesinin yanı sıra İslami Cihad Hareketi’nden 6, Hamas’tan 3, Hizbullah dayanaklı Sünni Direniş Tugayı mensuplarından da 2 kişi ölmüş, biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetti.
Lübnan tarafından düzenlenen taarruzlarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil hayatını yitirdi.
