Kemal Kükrer markasının klasik fermentasyon prosedürüyle üretilmiş, meyve ve baharatlarla zenginleştirilerek içimi kolay hale getirilen yeni ‘Yudumluk Sirkeler” serisi Ajinomoto Pazarlamadan Sorumlu İcra Heyeti Üyesi Hülya Gündoğan Uçarlar, Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez ve Yemek Müellifi – Araştırmacısı Aylin Öney Tan’ın katıldığı online lansman buluşmasında tanıtıldı.
Covid19’un tüketicilerin alışkanlıklarında yarattığı değişimlerden birisi de artan sirke kullanımında kendini gösterdi. Evvelden çoğunlukla mutfaklarda ya da temizlikte kullanılan sirke, bu devirde sıhhat emelli içilerek kullanımındaki artışla bir arada süratle büyüyen kategorilerden biri oldu. İçilerek tüketilmesindeki yüksek artışa karşın, içmek için özel üretilen varyantların olmadığı pazarda, Kemal Kükrer markası yeni “Yudumluk” kategorisiyle içimi daha kolay yeni bir sirke ailesi yarattı. “Yudumluk Sirkeler” serisinde Sandaloz Sakızlı Elma Sirkesi, Dört Hırsız Sirkesi, Alıç Sirkesi ve Ballı Elma Sirkesi olmak üzere dört farklı sirke bulunuyor.
Hülya Gündoğan Uçarlar: “Pandemi ile birlikte sirkeyi sıhhat için içenlerin giderek arttığı kategoride, içeriği daha varlıklı ve içimi daha kolay seçenekler sunmak üzere ‘Yudumluk Sirkeler” serimizi çıkarmaya karar verdik.”
Ajinomoto Pazarlamadan Sorumlu İcra Heyeti Üyesi Hülya Gündoğan Uçarlar, “Yudumluk Sirkeler serisi üretimine bizi teşvik eden faktör, son 2 yılda sirke tüketicileri ortasında sirkeyi sıhhat hedefiyle içenlerin oranının 10’dan 46’ya, neredeyse 5 katına çıkması oldu. Bu türlü bakılınca sirke tüketenlerin yarısı artık sirkeyi içerek de tüketiyor. Sirke kolay ulaşılabilir, doğal ve epeyce yararlı bir eser olmasına karşın tadı ve kokusu itibariyle aslında birden fazla tüketici için kolay içilebilir bir eser değil. Buna karşın sirke tüketenlerin yarısının sıhhatleri için sirke içiyor olması, değerli bir tüketici muhtaçlığını, münasebetiyle bu bariyerin ortadan kalkmasıyla bir arada yüksek bir potansiyeli de ortaya koyuyor. Ajinomoto olarak tüketici gereksinimlerine büyük değer veren ve düzgün ömrü odak noktasına koyan bir şirket olarak bu doğal eserin içimini hem kolay hale getirecek, hem de işlevsel yarar yaratacak meyve ve baharatlarla zenginleştirdiğimiz Yudumluk Sirkeleri çıkarmaya karar verdik. Yararı uzmanlar tarafından da teyit edilen elma sirkesini baz alarak dört çeşit yudumluk sirkemizi tüketicilerimizin beğenisine sunuyoruz. Kemal Kükrer yüzyılı aşkın sirke deneyimiyle sirke kategorisine taraf veren bir marka. Bu deneyimle birlikte en güzel gereçler, klâsik prosedürlerle ve büyük bir titizlikle üretilen, sirke mucizesine tat kattığımız yeni eserlerimizi tüketicilerimizin beğenisine sunuyoruz.” dedi.
Son yıllarda tüketicilerin sirkenin mucizelerine ilgisinin arttığını belirten Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez ise mutfakların vazgeçilmez eserlerinden biri olan sirkenin bu nedenle bir çok klinik araştırmaya bahis olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“İnsanlar üzerinde yapılan klinik araştırmalar; öğünlerde günde 3 yemek kaşığı kadar tüketilen elma sirkesinin iştah denetimini sağlayarak ve insülin direncini kırarak sağlıklı zayıflamada tesirli olduğuna işaret etmektedir. Sistemli olarak uygun ölçüde içilen elma sirkesinin organ etrafı yağlanmayı azalttığı, bel etrafı yağ depolarını erittiği ayrıyeten tokluk müddetini uzattığı da gösterilmiştir. Bal, alıç, adaçayı, biberiye üzere tıbbi otlar, sandaloz sakızı üzere reçinelerle lezzetlendirilerek ve inceltilerek hazırlanmış elma sirkeleri; sirkenin sıhhat tesirlerini arttırmakla bir arada, bağışıklık sistemini güçlendirmekten, virüslerden arınmaya, form tutmaktan, sindirimi rahatlatmaya kadar bir çok yarar sağlarken; tüketimini de daha kolay ve keyifli hale getirmektedir.” dedi.
Mevlana’nın en sevdiği içeceklerden birinin elma sirkesi ve balla yapılan “Sirkencübin” şerbeti olduğunu belirtereksirkenin tarihçesiyle ilgili değişik bilgiler veren Yemek Müellifi – Araştırmacısı Aylin Öney Tan sirkenin geçmişinin binlerce yıla dayandığını ve üzümle başlayan sirke üretiminin alıçtan ananasa kadar farklı meyveler kullanılarak geliştirildiğini vurgulayarak şu bilgileri paylaştı:
“Sirkenin sıhhate faydaları konusunda dünya çapında kayıtlara geçen bir olay var: 17’nci yüzyılda yaşamış dört hırsızın kıssası. Uzak Doğu’dan gelen gemilerin Marsilya’ya taşıdığı veba kısa müddette kentte binlerce kişinin vefatına yol açar. Veba salgınında ölen zenginlerin konutlarını ve cesetlerini soymasına karşın hiçbir biçimde hastalığa yakalanmayan dört hırsız sonunda yakalanır. Hastalıktan korunmak için ne yaptıklarını açıklamaları karşılığında, haklarında verilen idam cezalarının uygulanmayacağı kendilerine bildirildiğinde dört hırsız, kendilerinin hazırladığı bir sirke ile ellerini yıkadıklarını ve gargara yaptıklarını itiraf ederek formülünü de açıklamak zorunda kalırlar. Bu formül 1748 ve 1884 Fransız Kodeksleri’ne kaydedilmiş ve eczanelerde bu şifalı sirke uzun mühlet birçok hastalığın tedavisine yardımcı olarak kullanılmıştır. Başka yandan Osmanlı doktorlarının, vebanın girdiği meskene girmek için evvel konutu baştan sona sirke ile yıkadıkları, İstanbul’un birinci kolera salgınında Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi’nin bir kolera risalesinde, bitişik ve alçak evli mahallelere gidilmek gerektiğinde “Dört Hırsız Sirkesi” kullanmayı öğütlediği bilinmektedir. Yudumluk Serisinde yer alan Dört Hırsız Sirkesinin ilham kaynağı bu sirkedir.”dedi.
Kemal Kükrer “Yudumluk” Sirkeler
Ballı Elma Sirkesi: Bal, sirke ve ılık su ile yapılan ‘Sirkencübin’ isimli şerbet, yüzyıllar boyunca Osmanlı Mutfağında tüketilmiştir. Ayrıyeten tarihte bir çok hastalığın şifası olarak tüketildiği bilinen bu şerbet, Mevlevi mutfağında da kıymetli bir yer edinmiş olup, Hz.Mevlana’nın Mesnevi’sinde geçmektedir. Elma sirkesinin saymakla bitmeyecek yararlarına bir de balın lezzeti ve yararları eklenen, içimi kolay bu eser sirkeyi içerek tüketmek isteyenlerin favorisi olacak.
Sandaloz Sakızlı Elma Sirkesi: Ağrı dindirme, tansiyonu düzenleme, bağırsakları çalıştırmanın yanı sıra kilo vermedeki tesirinden ötürü son periyotlarda Sandaloz Sakızı sıkça isminden kelam ettirmektedir. Artık bu doğal sakız, yararları saymakla bitmeyen elma sirkesi ile bir ortaya geliyor. Kemal Kükrer Yudumluk Sandaloz Sakızlı Elma Sirkesi bilhassa kilo vermek isteyen tüketicilerin yardımcısı olacak.
Elmalı Alıç Sirkesi: Alıç meyvesi antioksidan özellikteki flavonoidler ve vitaminler (özellikle C vitamini) istikametinden varlıklı bir meyvedir. Bu özelliği ile kalp ve damar hastalıklarından idrar yolu enfeksiyonlarını önlemeye yardımcı olmaya kadar bedene birçok olumlu tesir gösterir. Antioksidanlar bedene giren hür radikallerle baş eder ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Damarlarda oluşan yüksek kan basıncı nedeniyle ortaya çıkan yüksek tansiyonu düzenler. Artık bu yararlı alıç meyvesinin özellikleri ve elma sirkesi mucizesi Kemal Kükrer Elmalı Alıç sirkesinde sıhhatine ehemmiyet verenlerin vazgeçilmezi olmak üzere buluştu.
Dört Hırsız Sirkesi: 17.yy’da Fransa’da 25 milyon insanın vefatına sebep olan veba salgınında ölen zenginlerin konutlarını ve cesetlerini soymasına karşın hiçbir formda hastalığa yakalanmayan dört hırsız sonunda yakalanır. Hastalıktan korunmak için ne yaptıklarını açıklamaları karşılığında, haklarında verilen idam cezalarının uygulanmayacağı kendilerine bildirildiğinde dört hırsız, kendilerinin hazırladığı bir sirke ile ellerini yıkadıklarını ve gargara yaptıklarını itiraf ederek formülünü de açıklamak zorunda kalırlar. Bu formül 1748 ve 1884 Fransız Kodekslerine kaydedilmiş ve eczanelerde bu şifalı sirke uzun mühlet birçok hastalığın tedavisine yardımcı olarak kullanılmıştır. Öteki yandan Osmanlı tabiplerinin, vebanın girdiği meskene girmek için evvel konutu baştan sona sirke ile yıkadıkları, İstanbul’un birinci kolera salgınında Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi’nin bir kolera risalesinde, bitişik ve alçak evli mahallelere gidilmek gerektiğinde “Dört Hırsız Sirkesi” kullanmayı öğütlediği bilinmektedir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
