Evden uzaya kadar birçok farklı alanda faaliyet gösteren Mitsubishi Electric, sürdürülebilirlik çalışmalarıyla gelecek jenerasyonlara yeşil bir dünya bırakmayı hedefliyor.
100 yıldır evden uzaya kadar birçok farklı faaliyet alanında öncü teknolojiler geliştiren Mitsubishi Electric; güç verimli, çevreci, yenilikçi eser ve hizmetleriyle sürdürülebilir bir dünya için çalışıyor. Yeşil bir şirket olma ideolojisinin ışığında gerçekleştirdiği küresel ölçekli yeniliklerle dikkat çeken şirket, Üç Çevresel Hareket İlkesi’ne dayanan “Çevresel Sürdürülebilirlik Vizyonu 2050” kapsamında tabiat ile ahenk içinde yaşayan, düşük karbonlu ve geri dönüşüm odaklı bir toplum oluşturmak için kritik kıymet taşıyan uygulamaları hayata geçiriyor. Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen Sürdürülebilir Kalkınma Emelleri doğrultusunda da çalışan ve kurumsal prensibi “Daha Düzgünü İçin Değişim” ruhuyla yol alarak dünya genelinde toplumların ömür kalitesini artırmayı hedefleyen Mitsubishi Electric, sürdürülebilirlik çalışmalarını her geçen yıl artırıyor. 5 Haziran Dünya Etraf Günü kapsamında sürdürülebilir teknolojinin kıymetini vurgulayan Mitsubishi Electric Türkiye Lideri Şevket Saraçoğlu, gezegenimiz ve yeni kuşaklara güzel bir dünya bırakmak için yaptıkları çalışmaları paylaştı.
Bir asırdır Changes for the Better (Daha Uygunu İçin Değişim) ruhuyla dünya genelinde toplumların hayat kalitesini artırmak için çalışan Mitsubishi Electric; fabrika otomasyonu sistemlerinden endüstriyel ve kolaboratif ileri robot teknolojilerine, CNC mekatronik sistemlerden asansör ve yürüyen merdivenlere, klimadan taze hava aygıtlarına, bilgi merkezi soğutma sistemlerinden izleme ve idare sistemlerine kadar pek çok alanda öncü teknolojiler geliştiriyor.
İlklere imza atan ve bugünden geleceği gören inovatif çalışmalarında etrafın her vakit öncelikli olduğunu söyleyen Mitsubishi Electric Türkiye Lideri Şevket Saraçoğlu, 5 Haziran Dünya Etraf günü kapsamında şunları paylaştı: “Geçmiş 100 yılda gelecek kuşaklara olan sorumluluğumuzla çalıştık. Şirketimiz, 1960’ların başında etraf şuuru önemli bir sorun olmadan yıllar evvel, dikkatini etrafa hassas üretim tekniklerine çevirdi. Bugün de yeşil bir şirket olarak karbon salımını düşürmeye, geri dönüşüme dayalı bir toplum yaratmaya, biyolojik çeşitliliğe hürmet duyarak tabiata ahenk sağlamaya ve etraf şuurunu artırmaya katkıda bulunmayı amaçlayan çalışmalar yürütüyoruz. 2021 yılında Japonya’da faaliyete başlamasının 100. yıl dönümünü kutlayan Mitsubishi Electric, dünya genelinde toplumların hayat kalitesini artırmak için çalışırken çevreyi her vakit ajandasının birinci sırasında tutuyor.”
“Hava, kara ve su kaynaklarını kalbimiz ve teknolojilerimizle koruyoruz”
Gelecekte bir asır daha bir dünya devi olarak kalmanın yolunun sürdürülebilirlikten geçtiğine dikkat çeken Saraçoğlu; “Akıllı tahlillerle enerjiyi koruyan ve güç üreten bir toplumun oluşmasına katkı sunan teknolojiler geliştirmek için çalışan şirketimiz, Nisan 2021 ve sonrasındaki uzun bir periyoda odaklanan Çevresel Sürdürülebilirlik Vizyonu 2050 ile etrafın korunmasına yönelik çalışmalar yapıyor. Vizyonumuzu ‘Herkes için daha uygun bir gelecek sunmak maksadıyla hava, kara ve su kaynaklarını kalbimiz ve teknolojilerimizle korumak’ biçiminde tabir ediyoruz. Bu doğrultuda tabiat ile ahenk içinde yaşayan, düşük karbonlu ve geri dönüşüm odaklı bir toplum oluşturmak için kritik ehemmiyet taşıyan uygulamalar hayata geçiriyoruz. Bu vizyonumuz; ‘çevre sıkıntılarını çözmek için çeşitli iş alanlarında farklı teknolojiler uygulamak’, ‘gelecek jenerasyonlar için iş inovasyonları geliştirmek ve uygulamak’ ve ‘yeni kıymetleri ve hayat biçimlerini toplumla paylaşmak’ halinde sıralanan Üç Çevresel Aksiyon İlkesi’ne dayanıyor. Hareket planı kapsamında iklim değişikliği, kaynak geri dönüşümü ve tüm paha zincirinde etraf problemlerini çözmek hedefiyle çeşitli iş alanlarında farklı teknolojik kaynakları kullanıyoruz. Aynı vakitte, küresel çapta Birleşmiş Milletler tarafından 2016 ila 2030 yılları ortasında ulaşılmak üzere belirlenen Sürdürülebilir Kalkınma Emelleri doğrultusunda da çalışıyoruz. Bu maksatlardan ‘Ucuz ve Pak Enerji’, yani ‘Herkes için karşılanabilir, emniyetli, sürdürülebilir ve çağdaş güce erişimi sağlamak’ en çok yoğunlaştığımız alanlardan biri… Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Gayeleri doğrultusunda şirket içinde eğitimler de düzenlemeye başladık. Çalışma arkadaşlarımızı sürdürülebilir gelecek konusunda bilgilendirmeyi ve bu anlayışı kurum kültürü haline getirmeyi hedefliyoruz” formunda açıklamalarda bulundu.
“Yüksek güç tasarrufuna sahip tahlillerimizle savlı bir tahlil ortağıyız”
Mitsubishi Electric olarak her vakit ‘Daha Düzgünü İçin Değişim’ ideolojisiyle yol aldıklarını söz eden Saraçoğlu yalnızca eserlerinin teknolojisi, güvenilirliği ve kalitesiyle değil etraf hassaslığı konusunda da fark yarattıklarını belirterek kelamlarına şöyle devam etti; “Dünyada olduğu üzere Türkiye’de de ‘evden uzaya’ kadar faaliyet gösterdiğimiz tüm dallarda yüksek güç tasarrufuna sahip tahlillerimizle öne çıkıyoruz. Türkiye’de etraf dostu binalar, fabrikalar ve altyapı projeleri için iklimlendirme, otomasyon, asansör ve yürüyen merdiven sistemleri alanlarında savlı bir tahlil ortağıyız. Dünyanın en derin batırma tüp tüneline sahip Marmaray üzere hayatın içindeki projelerde de yer alıyoruz ve güç verimliliği alanında yüksek katma paha sunuyoruz. AVM’ler, gökdelenler ve hastaneler üzere çok yüksek oranda güce muhtaçlık duyan yapılarda ise denetimli güç idare sistemi uyguluyoruz.”
“Hızlı, verimli ve çevreci üretim imkânı sunuyoruz”
Yeni sanayi evresinde hammaddenin daha verimli kullanılmasını, güç idaresinin çok daha planlı yapılmasını ve etrafla dost üretim gerçekleştirilmesini en öncelikli bahisler olarak gördüklerini söz eden Saraçoğlu; “Mitsubishi Electric olarak, güç verimli ve çevreci fabrika otomasyon eserlerimizle işletmelerde ve projelerde önemli oranda güç tasarrufu sağlıyoruz. Mitsubishi Electric’in Sanayi 4.0’a karşılığı olan dijital fabrika konseptimiz [email protected] ile fabrikalara çok daha süratli, verimli ve çevreci üretim imkanı tanıyoruz. Üretimde çok önemli maliyet tasarrufu sağlayan ve idareden üretim katına kadar tüm fabrika katmanlarını optimize etmek için ileri teknolojileri kullanan [email protected], işletmelerin hem global rekabette hem de çevreci üretimde bir adım önde olmalarına katkı sağlıyor” dedi.
“Yüksek teknoloji ve düşük güç prensibiyle karbon salımını azaltıyoruz”
Konut, ofis ve endüstriyel klima sistemleri alanında, sistem ömrünü tamamlayana kadar etrafa dost bir yaklaşımla azamî güç tasarrufu sağlayacak sıkıntısız bir eser yelpazesi sunduklarını belirten Saraçoğlu; “Yüksek teknoloji ve düşük güç prensibiyle hareket ediyoruz. Bu doğrultuda, Avrupa Birliği’nin yeni Florlu Sera Gazları (F-Gaz) Yönetmeliği amaçlarıyla uyumlu olan yüksek güç verimliliğine sahip R-32 gazını birinci kullanan markalardan biriyiz. Hatta saf haliyle etrafta var olan doğal bir akışkan olması sebebiyle etrafa rastgele bir olumsuz etkileşimi bulunmayan karbondioksit akışkanlı sistemleri tasarlayarak daha yaygın kullanılması için çalışıyoruz. Bu sayede daha az soğutucu akışkan kullanarak randımanı artırmayı, karbon salımını kısıtlamayı ve karbon ayak izini küçültmeyi amaçlıyoruz. Klima alanında yüzde 94’e varan geri dönüşüm oranıyla da dikkat çekiyoruz” diye konuştu.
“Çevreyi korumak için değişen kaidelere süratle ahenk sağlıyoruz”
Milyonlarca insanın pandemiyle birlikte uzaktan çalışmaya ve eğitim görmeye başladığını ve tüm dünyada büyük ölçülerde bilginin açığa çıktığını söyleyen Saraçoğlu; “Verilerin işlendiği ve saklandığı merkezlerdeki soğutma süreci, sistemlerin güvenliği için büyük kıymet taşırken bu işletmelerde kullanılan güç ölçüsünün düşük olması etrafın korunması açısından olmazsa olmaz. Güç verimliliğinin ve kesintisizliğin büyük kıymet taşıdığı data merkezi soğutma alanında güvenilirlikten ödün vermeden esnek ve süratli modüler MULTIDENSITY eserimizle kolay işletim imkânı tanıyan soğutma sistemleri geliştirdik. s-MEXT hassas denetimli klima eserlerinde kullandığımız etrafa hassas, düşük global ısınma faktörü (GWP) pahasına sahip soğutucu akışkanla kesimde bir birinci olmanın heyecanını yaşıyoruz” dedi.
“CO2 salımını 2050 itibariyle yüzde 80’den fazla azaltmak maksadıyla çalışıyoruz”
Şirketin küresel olarak odaklandığı en kıymetli bahislerden biri olan “İklim Değişikliği Tedbirleri” kapsamında; paydaşlarıyla iş birliği içinde yüksek seviyede güç tasarruflu eserler, sistemler ve hizmetlerin yanı sıra yenilenebilir güç faaliyetlerini yaygınlaştıracaklarını belirten Şevket Saraçoğlu, kelamlarını şöyle tamamladı: “Uluslararası mukavelelere dayanan uzun vadeli maksatlara bağlı kalarak, ham husus satın alımından üretime, satıştan dağıtıma, kullanımdan geri dönüşüme kadar tüm bedel zincirinde sera gazı salımının azaltılmasını destekliyoruz. Şu anda, CO2 salımını 2030 itibariyle yüzde 30 ve 2050 itibariyle yüzde 80’den fazla azaltmak maksadıyla çalışıyoruz. Tüm dünyada eserlerin geri kullanımı ve tamirinin yanı sıra atıkların azaltılması üzere kaynak geri dönüşüm sürecini destekliyoruz ve üretim sırasında oluşan plastik üzere atıkların yüzde 100 tesirli kullanımını sağlamayı hedefliyoruz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
