Artan intihar olayları Japonya’ya Yalnızlık Bakanlığı kurdurdu
Sosyal izolasyon yalnızlık problemini derinleştirdi
Yalnızlığın akut bir duruma dönüşmesi ve bilhassa pandemi sürecinde intihar olaylarının yüzde 3,7 oranında artması Japonya’yı Yalnızlık Bakanlığı kurmaya yöneltti. Yalnızlık ve pandemi ilişkisinin ehemmiyetine işaret ederek bu stil örneklerin çoğalacağını belirten Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, insanların salgının neden olduğu karantinadan daha çok etraflarından koparak yalnızlaşmaktan korktuklarına dikkat çekiyor.
Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Kısım Lideri Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, Japonya’da kurulan Yalnızlık Bakanlığı ve yalnızlık bahisli araştırmaların çarpıcı sonuçları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
İntiharlar Japonya’yı Yalnızlık Bakanlığı kurmaya yöneltti
Yalnızlığın Japonya’da akut bir duruma işaret ettiğini belirten Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “Yalnızlık Bakanlığı kurulmuş olması, sorunun değerlendirilip harekete geçildiğini gösteriyor. Yalnızlık Bakanı atanmasının aciliyeti ve vehameti, vatandaşların intiharlarından kaynaklanıyor. Bakanlığın kurulmasını gerekçelendiren Japon yetkililer bilhassa pandemi sürecinde intihar oranlarının yüzde 3,7 boyutunda arttığını, intihar eden toplumsal bölümler ortasında bayanların ve okul öğrencilerinin oranlarında daha evvel görülmemiş boyutta bir artış yaşandığını lisana getirdiler’ dedi.
Diğer ülkelerde de Yalnızlık Bakanlıkları kurulabilir
Yalnızlık ve pandemi temasının değerini Japonya’daki Yalnızlık Bakanlığı örneğinin pekiştirdiğini tabir eden Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “Dünyada bu stil örneklerin çoğalacağının da sinyallerini almaktayız. Günümüzde Rusya üzere ülkelerde de Yalnızlık Bakanlığı yahut Psikoloji Takviye Bakanlığı’nın kurulmasına yönelik teklifler lisana getiriliyor. Bu üslup örneklerin çoğalacağını öngörebiliriz” diye konuştu.
Yalnızlık sorunu global boyut kazandı
Pandemiden evvel de yalnızlığın dünyada yükselen boyutuyla göze çarptığına dikkat çeken Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “Fakat pandemi devrinin şartları, yalnızlık konusunda yeni durumlar ve bununla birlikte yeni problemler ortaya çıkardı. Ayrıyeten bu durumun yalnızca makul ülkelerle hudutlu olmayıp global bir boyut kazandığını da gözlemlemekteyiz. Gerçekten pandeminin ortaya çıkardığı yalnızlık hissinin artması durumu farklı ülkelerde yapılan araştırmalarla da doğrulanmaktadır” dedi.
Pandemi yalnızlık hissinin artmasına yol açtı
Finlandiya’da yapılan bir araştırmanın sonuçlarına değinen Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “Araştırma sonuçlarında kendilerini yalnız hisseden şahısların oranının yüzde 26’ya yükseldiği görüldü. Pandemiden evvel bu oran yüzde 20,8 olarak görülmekteydi. 2020 yılının ilkbaharında yapılan araştırmada bu oran yüzde 32’ye ulaşarak daha yüksek olduğu görülmüştür. Amerika’da yapılan bir araştırmaya nazaran iştirakçilerin yüzde 50’si bu yalnızlığın zihinsel ve fizikî sıhhat üzerinde yıkıcı tesirleri olabileceğini düşünüyor” tabirlerini kullandı.
Amerika’da yalnızlık Covid-19 kadar endişelendiriyor
Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “Amerika’daki halk sıhhati uzmanları Covid-19 kadar ülkeyi yıllardır kasıp kavuran yalnızlık epidemisinden telaş ediyor” diyerek kelamlarına şöyle devam etti:
“Uzmanlar karantina devrinde yaşanan asosyalleşme ile birleşen yalnızlığın uzun vadede önemli ruhsal sonuçları olabileceği konusunda halkı uyarıyor. Sert karantina tedbirleri nedeniyle toplumsal ömrün giderek kısıtlanması bilhassa yaşlıları daha fazla etkileyerek yalnızlıklarını artırıyor. Ayrıyeten Kasım – Aralık aylarında Türkiye’de 60 yaş ve üzeri bin 598 iştirakçiyle yaptığımız araştırma kapsamında, pandemi periyodunda aileleri ve yakın etraflarıyla irtibat eksikliği nedeniyle ileri yaştaki bireylerin yüzde 68,7’sinin yalnızlık hissettiğini tespit ettik.”
Pandemi denetim hissimizi sarstı
Yalnızlığın en önemli manaları ve farklı kavramsal tarafları ile birlikte pandeminin yeni ve daha karmaşık bir pencere açtığını söyleyen Prof. Dr. Süleymanlı, “Zira Covid-19 salgını tarihte görülmemiş bir süratle yayılırken; farkında olmadan garantisi altında yaşadığımız denetim hissimizi ve geleceğin öngörülebilir olduğuna dair inancımızı sarsarak tahammül sonlarımızı zorlayan bir belirsizlik yarattı. Bu süreçte yalnızlığımız da arttı. Bunu bir görünürlük problemi olarak ele almak da mümkün. Pandemi ferdi ve yapısal tecrübeleri, eşitsizlikleri, ömür şartlarını ve ruh hallerini her zamankinden daha görünür kılarak sosyolojik açıdan değerli bir tesir yarattı” dedi.
İnsanlar karantinadan çok yalnızlıktan korkuyor
Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, ‘Salgın krizinin bu kadar korkutucu olmasının nedenlerinden biri de karantina altında olma fikri dışında insanların birbirinden kopmuş halde, meskenlerinin duvarları ortasında sıkışıp kalmalardır’ dedi ve kelamlarına şöyle devam etti:
“Bu bağlamda meskende yalnız kalmanın bunaltıcılığı ya da yalnız ölme korkusu, insanoğlunda derin ve örseleyici tesirler bırakarak ağır bir pandemik yalnızlık psikolojisi ürettiği lisana getiriliyor. Kuşkusuz toplumsal aralık hayati tedbir taşıyor fakat yalnızlığımız da giderek artırıyor. Bilhassa toplumsal izolasyondan ötürü toplumsal bağlarımızın zayıflaması yalnızlaşmayı derinleştirdi. Ayrıyeten bu yalnızlık “Değerli yalnızlık” olarak tercih edilen yalnızlıktan çok daha farklı bir duruma işaret ediyor. Yani pandemi sürecindeki izolasyonun, ne zarurî ne de tercih edilen kategorisine tam olarak uymadığını, hem çok ferdî tecrübelere neden olurken hem de hiç olmadığı kadar kolektif toplumsal bir tecrübe ve ruh hali yaşattığını deneyim ediyoruz.”
İzolasyon yalnızlığın yeni yüzünü ortaya çıkardı
Olumlu ve olumsuz, tercih edilen ve zarurî üzere temel ayrımlarla söz edilen bu çeşitliliğin, ikiliklerin ötesinde çok daha geniş ve kolektif bir kapsama işaret ettiğini pandemiyle tekrar gözlemlendiğini belirten Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “Pandeminin gerektirdiği mecburi izolasyon, yalnızlığın yeni bir yüzünü ortaya çıkarmış oldu. Bu nedenle pandemi ekseninde bireye, topluma, birliktelik olgusuna, kolektif ruh halleri üzerine daha fazla yoğunlaşmamız ve psikososyal dayanak faaliyetlerinin hem kapsam alanını hem de aktiflik seviyesini artırmamız gerekiyor” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
